Oncelikle bu soyleyeceklerim olabilirligi konusunda aksi ispatlanamayan seylerdir ama boyle bir sey kesinlikle olmustur da diyemeyecegimiz seylerdir… 25 Mart 2009 tarihinde bildigimiz gibi Muhsin YAZICIOGLU’nun helikopteri dustu. Bu olayda onlarca saibeli durum karsimiza cikti. Bunlardan birkaci su sekilde…
Dusen helikopterin bakimini yapan teknisyenin helikopterin bakim defterindeki imzalarin uyusmamasi … (imzalar incelenmistir.)
Helikopter kazasindan (!) sonra yapilan telefon gorusmeleri ve bu gorusmelerden yerin tespit edilememesi…
Kimligi belirsiz bir kisi tarafindan 0 506 9787085 numarali telefondan 16 defa aranarak 12 dakika boyunca Gazeteci İsmail Güneş ile konusuldugunun ve bu telefonun sahibinin bu gorusmeyi yapmadigi yani telefon numarasi kullanilarak bu gorusme yapildigi…
Helikopterdeki ELT cihazinin sokulerek baska bir ELT cihaziyla degistirildiginin tespiti ve benzer sekilde helikopterin kokpit cihazinin degistirilmeye calisilmasi …
Helikopterin dustugu sirada 4 dakika 38 saniyelik radar goruntulerindeki karanlik an…
Kirik kaburgalarla ve kirik bacakla gazeteci GUNES’in nasil olay yerinden 500 m uzaklastigi…
Bu ayrintilari cogaltmak mumkun olmakla birlikte Cumhurbaskanimiz Sayin Abdullah GUL’un hernekadar yanlis oldugunu dusunsem de yapmis oldugu aciklamalar…
Ve en buyuk saibe ise bu kadar CINAYET bulgusuna ragmen orf pas edilebilmesi!